İvme hareket etti. Artık dönmek için geç ilerlemek için ise tam vakti idi. Karmaşıklığın tam ortasında, ağları birbirine dolanan, düğümleri körleşmiş, çözülme ihtimalleri defterlerden dahi silinmiş bir yaşam,nefes ve yahut sadece Tanrının yarattığı bir ''Heves''. Böyle diyorum çünkü her şeyin bir nedeni olmak zorunda değildi. Belki bizleri deliliğin kristal çukuruna atan buydu. Aramak. Bir neden aramak. Sorgulamak, dudakların arasından görünmeyen bir dumanmışçasına of-lamak, susmak, susturulmak ve  cevabı olmayanların yaptığı gibi kendi gırtlağını kesmemek için bahaneler zinciri üretmek. Her şey boğulmakla alakalı.  Her şey tüketmekti, her şey tükendi. Bir beden düşününki damarlarına,insanın bütün hayatına yayılacak zehri henüz en baştayken almayı tercih etti. Tercihler, tercihlerimiz. Doğmadan önce bize verilmemiş, cesur olanlarımız için ölmeye dair olan tercihlerimiz.


  Bir panzehiri yok yaşamanın. Bir avuç suyla yutup kurtulamazsın, bir kuralı  yok. Bir aracı yok bu amacın. Geldiğimiz yoldan geri dönemeyiz. Gidiş belirsiz, mevsimler sisli. Her şey seyrek, sessiz, gürültüsüz ve çılgınca. Deliriyorum, zaten deliriyordum. ciğerlerim tükeniyor.Ruhumun varlığından haberim yok. Onu hiç görmedim. Kimse dokunmadı bana, kimse dokunmadı ona ve adımlarım sızlıyor. Dün bitti, dün, dün neredeydi? Avuçlarıma gece kondu. Gitsin istemiyordum.Lakin kıskaçlarını sapladı derime artık gitsin istiyordum. Suyumun içinde zehir var sanki. Yaşamak, öldürmek bir başkasını. Yaşamak, iz bırakmak. Bir dikiş izi, sanki alnımda duran. Bir leke, karnımın yukarısında.  Bu sabah kalktığımda parkede bir tozdum. Göz yaşları değdi, çamurlaştım. Yıpranıyorum, eski bir defter gibi. Bakir bir sayfayım henüz hiç bir harfin tenime değmediği. Tablada ıslattığım küller var. Güneş batmak üzere. Perdeleri ilk kez kaldırdım. Sokaklar onu kirletenlerle dolu. Bütün camlar kilitli, bütün kaldırımlar kavruluyor. Düşünceler sokağında zaman geçmiyor. Sadece gün batıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

WALL/1840

H-A-T-H-O-R

1058 -Dün- Hekate-