1058 -Dün- Hekate-

 


   Dünya üzerinde bütün öğrenilmiş çaresizliklerin temelinde yaşamaya duyulan gayret vardır. Daracık alanlarda nefes alma arzusuna adadığımız gayretimizin ufak bir kısmını özgür olmaya adamadığımız gibi çaresizliği bize öğretenlerin - öğretilerinden kendimizi sıyırmamaktayız. Hayat bütün dinamiği ile akıp gitmekte. Lakin ben başımın üzerinde betonda milyonlarca galaksinin ihtimalini kurmakta ve yitip gitme arzumu baskılayacak bir varlıkla karşılaşmak adına dua etmekteyim. Bütün zamanlarımı , yaşamlarımı avuçlarımın içine alamam sığdıramam belki fakat giderek dönüştüğüm ve ayrıştığım benliğim artık var olma hali için mücadele etmiyor.  Her şey aslında her şey demek değildir... Ve inanın sığınmak değildir sevgi, yok olmak halidir. Hiç olmak halidir. Kendinden çıkmak , kendini bulamamaktır. Izdıraptır. Milyonlarca olasılığın içinde kaybolmaktır. Bazı acıları baskılamak imkansızdır. Yaşadığımız her acı her hayal kırıklığı insanın şah et var ise ruhundan bir parça koparır. 


Bizler o derin ihtimallerin, büyünün ve sırrın mahlasını çözememiş ama etrafını bu sürreal ile kaplamış kimseleriz. Ansızın bir sabah uyandığımızda artık acıyan noktalarımızı , saçlarımızı , ruhumuzu kendi avuçlarımız ile severiz. Bize bizden başkasının tahammülü yoktur, anlayışı yoktur. Bu yüzden anlaşılamama alışkanlığından kurulan cümleler hep devriktir bazense hiç konuşmayız. Lakin herkes bizi pek gürültülü bulur aynı senkrondaki kelimelerin tekrarını yapıp durduğumuzu düşünürler, derinde yatanı bilmezler. Çünkü dediğim gibi tahammül edemezler, bize bizim olandan başka bir kimsenin tahammülü yoktur. Bir kere bu dünyanın sahte olduğunu ruhunun tamamında hissettiğinde artık o noktadan geri dönüşün olmaz. Yaptığın bütün eylemler anlamsız gelir.  


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

WALL/1840

H-A-T-H-O-R