Agamemnon

 


  Karanlık geldiği zaman bütün suretler birbirinin aynısıdır, Algos. 

Zehirdir bu dünyada kana kana  içtiğimiz. 

Yar şaraptır, testisi ellerimizi keser, boyar kan-ı kırmızıya. Adı ''Aşk''tır.  İlk girilen günahtır, kuyudaki ilk taştır, Bennu'nun attığı ilk çığlıktır. Nil'e kendini bırakandır Aşk.

 Diyar diyar gezen yolda yolu arayan sergüzeşt değildir hatırımızda kalan , her ne surette görünürse görünsün türküsünü söylediğimiz sadece ''ayandır.''

Karanlık geldiği zaman bütün suretler birbirinin aynısıdır, Algos. Unutma.

Defalarca caydım yolumdan. Bu adi hırka üzerimde, tütün ve yalnızlık kokan. 

Kime anlattıysam sesimi tozlu plaklara gömdü.

Geriye silip silip yazdığım, yaşamaktan vaz-geçtiğim hikayem kaldı.

Zamanın kederini silemiyorum gözlerimden.

Ben bir savaştayım Algos. Kazandım.

Ben bir savaştaydım Algos, defalarca kaybettim.

Ben aşka olan aşkımın, inancımın içinde büyüdüm. 

Neye inanırsan inan.... İster Ra de , ister Mihir,

İnandıramaz beni hiç bir kitap... Karanlıktayım.

Bütün inançlarımız Mezopotamya'da, o eski tapınakta biçimsizce bizi bekler.

Defalarca kez geldiğimiz hayatta, ellerimiz boş, yüreğimiz hiç öldük.

Suretimiz değişken olsa dahi Algos... Unutma....

Çok yarım kaldı hikayemiz. Şiirlerimizi artık Müz'ler okur... 

Başkalarının kaderlerine mahkum kaldı kaderimiz.

Başkalarının hatalarının sonuçlarında, vicdanlarında asılı kaldık...

Başkalarının şiirlerinde yarım kaldık.

Bütün  ozanlar asrımızdaki kör Apollon'a muhtaç...

Kötü bir devrin arasına sıkışıp kaldık...

Bu yüzyıl karşımıza yüzlerce Ahilleus çıkardı, 

Kimse Atenayı hatırlamadı... 

Hatalar ve sonuçlarımızla varız Algos... Unutma.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

WALL/1840

H-A-T-H-O-R

1058 -Dün- Hekate-