2012
Bilirim bu yer, gök hep onun suretindir.
Ellerime değen su, nehirden aşağı doğru kaybolan mektubum.
Suya akan mürekkep ve yer yüzünde bin bir taşlık gölgeye rağmen yine bana hiç olan o haritam. Dergahıma varacağım yollar hep art niyet taşları ile döşenmiştir.
Artık kalbim insanların kötülüklerine kırılmaz, incinmem,
O'nun da yaptığı gibi beton zeminlere yaslarım sırtımı çünkü bilirim ki ölüm benim evimdir.
Işıklar söner elbet, gün nasıl batarsa batsın, ertesi sabah yine doğar.
Kimileri güneşe kör olsa da, dili lal olandan daha az korkaktır
Musa'nın asasıdır ellerimde tuttuğum kalem, karanlığı yararım.
Bütün hikayeleri de satırlarımın tam ortasına gömerim.
Yorumlar
Yorum Gönder